Türk-Amerikan İlişkilerinde Psikolojik Kırılma Noktası

Tamiri ve telafisi gayr-ı mümkün kırılma noktaları, ister devletler arası, isterse kişiler arası ilişkilerde olsun, bir mihenk taşı oluşturur. O kapıdan bir kez girildi mi, geri dönmek artık çok zordur.

Abdullah Ayasun
5 min readOct 14, 2019

Türkiye’nin Suriye’de Kürtlerin denetimindeki sınır kasabalarına yönelik düzenlediği operasyon tüm hızıyla devam ederken, Türk-Amerikan ilişkileri de tarihinin en çetin sınavlarından birini veriyor bugünlerde. Bu noktayı daha bariz ve belirleyici kılan ise Soguk Savaş döneminde ve sonrasında pekçok krizde kırılma noktasına gelen ilişkilerde emniyet subabı işlevi gören Amerikan Kongresindeki hissiyatın tamamıyla Ankara aleyhine dönmesi olgusudur. Cumhuriyetçiler ve Demokratlar, aralarındaki ‘impeachment’ konusu yüzünden devam eden hırgürü bir kenara bırakarak, Türkiye konusunda ortak bir söylem ve hatta eylem planı üzerinde nadiren görülen bir mutabakata varmış gönüyorlar. Bu, benim tehlikeli konsensüs olarak adlandırdığım bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu konsensüsün tezahür ettiği somut düzlem ise, Türkiye’ye yönelik birtakım yaptırımları harekete geçirmek için Kongre’nin başkan üzerinde inşa ettiği kollektif, bipartizan baskıdır. Trump’ın geri çekilme kararı kamuya ve medyaya mal…

--

--

Abdullah Ayasun

Boston-based journalist and writer. Columbia Graduate School of Journalism. On art, culture, politics and everything in between. X: @abyasun